Teknolojinin hızla gelişmesi ve özelikle son yılarda sağlık alanında yapılan hızlı değişiklikler git gide mesleğimizi daha da doğrudan etkilemektedir.Bu gelişmeler mesleğimizi yapm
Teknolojinin hızla gelişmesi ve özelikle son yılarda sağlık alanında yapılan hızlı değişiklikler git gide mesleğimizi daha da doğrudan etkilemektedir.Bu gelişmeler mesleğimizi yapmamızı engellemekte ve çeşitli zorluklarla karşı karşıya bırakmaktadır.Sık sık yapılan mevzuat değişiklikleri, bizleri ilgilendirmemesi gereken angarya diye tabir ettiğimiz bir sürü bürokratik işlemlerin bizlere yüklenmesi neredeyse mesleğimizi yapamaz pozisyonlara itmektedir.Bu gelişmeler karşısında hak kayıplarımızı önlemek ve mesleğimizi icra etmek için bizlere de düşen görevler vardır.Bunun için en başta örgütlü olmamız , meslek örgütlerimize sahip çıkmamız bize düşen görev ve sorumluklarımızı yerine getirmemizle mümkündür.Unutmamalıyız ki kişisel ve ekonomik çıkarlarımız çatışıyor gibi gözükse de meslek konusunda çıkarlarımız ortaktır.Bu da ortak ve beraber hareket etmemizi zorunlu kılmaktadır.Birlikte hareket derken kesinlikle tekliği kastetmiyorum.Birlikten hareketten aynı amaçlar için bir araya gelmeyi ve ortak payda da buluşmayı kastediyorum.Mardin Eczacı Odası olarak ufak tefek eksikliklerimize rağmen bu güne kadar bunu becerebildiğimizi düşünüyorum.Günümüz çağdaş koşullarında kişilerin başarıları ve çabaları önemsenmekle beraber her şeyi artık, nitelikli bir ekiple ve ortak bir akıl ile yürütmenin başarıyı getirdiği kabul edilmektedir.İlk eczacılığa başladığım günden beri bu örgütlü ve beraber hareket etmenin başarıyı getireceğine inandığım için mesleğimizle ilgili bütün organizasyon ve örgütlemeler içerisinde bulundum. Üzerime düşen bütün görev ve sorumlukları yapmaya çalıştım ve mücadele ettim.Bundan sonrada özelikle odamızın daha kurumsal bir kimlik kazanması için ve daha başarılı olması için üzerime düşen görev ve sorumlulukları yerine getireceğim.Bütün meslektaşlarımı ayrım yapmadan bu kurumsal yapıya katmaya çalışacağım.Bu güne kadar yaptıklarımızın çoğunda genel anlamda meslektaşlarımızın katkılarını , fedakârlıklarını ve desteklerini gördük.maalesef bu konu da bazı yetersizlikler yaşamaktayız.Meslektaşlarımdan da mesleklerine ve örgütsel yapılarına daha aktif katılıp katkı sunmalarını özelikle bekliyorum.Maalesef 12 eylül darbesi insanlarımızı çok apolitik hale getirmiş insanların örgütlemeleri ve haklarını savunmaları konusunda çok geri plana itmiştir.Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın veya her koyun kendi bacağından asılır anlayışı geliştirilmiş insanların bir araya gelip haklarını savunmaları geleneği yok edilmiştir.Bu anlayış Türkiye de artık toplumsal bir sorun haline gelmiştir.Bu anlayışa karşılık evet her koyun bacağından asılır ama kokusu da bütün bir mahalleyi rahatsız eder ve zehirler anlayışını geliştirmeliyiz.Bu nedenle kendi dışımızdaki bütün toplumsal sorunlara da duyarlı olmalıyız.Birey olarak bütün meslektaşlarımızdan örgütlü yapımıza daha aktif bir şekilde sahip çıkmalarını düşünce ve önerilerini sunmalarını ve dayatmalarını özelikle istiyorum.Tabi ki mesleki haklarımızın korunması ve mesleğimiz ile ilgili deontolojik kuralların uygulanması için hep beraber mücadeleye devam edeceğiz bundan başka da çözüm yolumuz yoktur. şunları unutmamalıyız ki yaptıklarımızdan değil yapmadıklarımızdan da sorumluyuz,hiç hata yapmayan insan, hiç bir şey yapmayan insandır ve hayatta en büyük hata kendimizi hatasız sanmaktır. Bence insanların amaçları olmalı ve bu amaçlar uğruna mücadele etmekten ve kaybetmekten korkmamalıdır. Bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmeyi göze alabilmeliyiz ve kaybettiğimiz de değil de asıl amacımızdan vazgeçtiğimizde yeniliriz.Son olarak ünlü bilgenin insanlarla ilgili şu değerlendirmesini aktarıp yazımı bitirmek istiyorum